Rahim ağzı kanseri (serviks kanser) rahim ağzının vajinaya bağlanan alt kısmı olan rahim ağzı hücrelerinde gelişir. Genellikle 30-45 yaş arasındaki cinsel açıdan aktif kadınları etkileyen bu kanser türü, smear testi olarak da bilinen rahim ağzı taramasıyla teşhis edilebilir. 25-49 yaş aralığındaki kadınlara her 3 yılda bir, 50-64 yaş aralığındaki kadınlara ise 5 yılda bir tarama önerilmektedir.
Rahim ağzı taramasında bölgeden küçük bir hücre örneği alınır ve anormallik olup olmadığını tespit etmek için mikroskop altında bu örnekler incelenir. Bazen tarama numunesi önce anormal hücrelere neden olabilen bir virüs olan insan papilloma virüsü (HPV) için kontrol edilir. Anormal bir rahim ağzı tarama testi sonucu çıktıysa, bu, kesinlikle kanser olduğunuz anlamına gelmez. Çoğu anormal sonuç, kanserin kendisinden ziyade HPV belirtilerine, tedavi edilebilir kanser öncesi hücrelerin varlığına ya da her ikisine bağlıdır.
Cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon olan insan papilloma virüsünün çeşitli türleri, rahim ağzı kanserinde önemli bir rol oynar. HPV’ye maruz kalındığında, vücudun bağışıklık sistemi tipik olarak virüsün zarar vermesini önler. Bununla birlikte, insanların küçük bir yüzdesinde virüs uzun yıllar hayatta kalır ve bazı rahim ağzı hücrelerinin kanser hücrelerine dönüşme sürecine katkıda bulunur. Tarama testleri yaptırarak ve HPV enfeksiyonuna karşı koruyan bir aşı olarak serviks kanseri geliştirme riskinizi azaltabilirsiniz.
Rahim ağzı kanseri belirtileri nelerdir?
Erken evre serviks kanseri genellikle hiçbir semptom (belirti) göstermez. İlerlemiş olan rahim ağzı kanserinin belirtileri ise şunlardır;
İlişkiden sonra, adetler arasında veya menopozdan sonra vajinal kanama
Kötü kokulu sulu, kanlı vajinal akıntı
Cinsel ilişki sırasında pelvik ağrı veya ağrı
Ne zaman doktora görünmeliyim?
Sizi ilgilendiren herhangi bir belirti varsa doktorunuzdan randevu almalısınız.
Rahim ağzı kanserinin nedenleri
Rahim ağzı kanseri, rahim ağzındaki sağlıklı hücrelerin DNA’larında değişiklikler (mutasyonlar) geliştirdiğinde başlar. Bir hücrenin DNA’sı, bir hücreye ne yapması gerektiğini söyleyen talimatları içerir. Sağlıklı hücreler belirli bir hızda büyür ve çoğalır, sonunda da belirli bir zamanda ölür. Mutasyonlar, hücrelere kontrolden çıkıp çoğalmalarını söyler ve bu hücreler ölmez. Biriken anormal hücreler bir kitle (tümör) oluşturur. Kanser hücreleri yakındaki dokuları istila eder ve vücudun başka bir yerine yayılmak (metastaz yapmak) için bir tümörden kopabilir.
Rahim ağzı kanserine neyin sebep olduğu kesin olarak bilinmiyor ancak HPV’nin rol oynadığı kesindir. Çok yaygın bir virüs olan HPV, çoğu insanda kanser geliştirmez. Çevreniz veya yaşam tarzı seçimleriniz gibi diğer faktörlerin de rahim ağzı kanserine yol açabildiği düşünülüyor.
Serviks kanseri türleri nelerdir?
Sahip olduğunuz kanser türü, prognozunuzu (hastalık sonucunu tahmin etme) ve tedavinizi belirlemeye yardımcı olur. Başlıca serviks kanseri türleri şunlardır;
Skuamöz hücreli karsinom – Bu tip serviks kanseri, rahim ağzının dış kısmını kaplayan ince, düz hücrelerde (skuamöz hücreler) başlar ve vajinaya doğru uzanır. Rahim ağzı kanserlerinin çoğu skuamöz hücreli karsinomlardır.
Adenokarsinom – Bu tip serviks kanseri, rahim ağzı kanalını çevreleyen sütun şeklindeki glandüler hücrelerde başlar.
Bazen her iki hücre türü de rahim ağzı kanserinde rol oynar. Çok nadiren kanser rahim ağzındaki diğer hücrelerde ortaya çıkar.
Serviks kanserde risk faktörleri
Rahim ağzı kanseri geliştirmede birçok risk faktörü bulunuyor. Bunlar;
Birçok cinsel partner. Cinsel partner sayınız arttıkça ve partnerinizin cinsel partner sayısı arttıkça, HPV’ye yakalanma riskiniz de artar.
Erken cinsel aktivite. Erken yaşta seks yapmak HPV riskinizi artırır.
Diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar (STI’ler). Klamidya, bel soğukluğu, sifiliz ve HIV / AIDS gibi diğer STI’lere sahip olmak HPV riskinizi artırır.
Zayıflamış bir bağışıklık sistemi. Bağışıklık sisteminiz başka bir sağlık durumu tarafından zayıflatılmışsa ve HPV’niz varsa, serviks kanseri geliştirme olasılığınız daha yüksek olabilir.
Sigara içmek. Sigara, skuamöz hücreli serviks kanseri ile ilişkilidir.
Düşük önleme ilacına maruz kalma. Anneniz 1950’lerde hamileyken dietilstilbestrol (DES) adlı bir ilaç aldıysa, adenokarsinom adı verilen belirli bir serviks kanseri riskiniz artabilir.
Serviks kanseri önlemek için ne yapabilirim?
Rahim ağzı kanseri riskinizi azaltmak için şunları yapabilirsiniz;
Doktorunuza HPV aşısını sorun. HPV enfeksiyonunu önlemek için bir aşı yaptırmak, serviks kanseri ve diğer HPV ile ilişkili kanser riskinizi azaltabilir.
Rutin Pap testleri yaptırın. Pap testleri rahim ağzının kanser öncesi koşullarını tespit edebilir, böylece rahim ağzı kanserini önlemek için izlenebilir veya tedavi edilebilirsiniz. Çoğu tıp kuruluşu, 21 yaşında rutin Pap testlerine başlamayı ve bunları birkaç yılda bir tekrarlamayı önerir.
Güvenli seks yapın. Her cinsel ilişkide prezervatif kullanmak ve sahip olduğunuz cinsel partner sayısını sınırlamak gibi cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları önlemek için önlemler alarak serviks kanseri riskinizi azaltın.
Sigara içmeyin. Sigara içmiyorsanız başlamayın, sigara içiyorsanız, bırakmanıza yardımcı olacak stratejiler hakkında doktorunuzla konuşun.
Serviks kanser tedavisi
Rahim ağzı kanseri tedavisi, kanserin ne kadar yayıldığına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Kanser tedavileri genellikle karmaşık olduğundan, hastaneler rahim ağzı kanserini tedavi etmek ve tedavi programını kişiye göre uyarlamak için multidisipliner ekipler (MDT’ler) kullanır. MDT’ler, tedavinize devam etmede en iyi kararı almak için birlikte çalışan farklı uzmanlardan oluşur.
Kanser ekibiniz en iyi tedavi seçeneklerini size önerecektir ancak son karar sizin olacak. Genellikle doktorlar şu cerrahi seçenekleri sunar;
Erken evre rahim ağzı kanserinde; rahim ağzını ve rahmin bir kısmını ya da tamamını çıkarmak için ameliyat ve / veya radyoterapi önerilir.
İleri evre rahim ağzı kanserinde; kemoterapi ile veya kemoterapi olmadan radyoterapi yapılır, bazen de ameliyat uygulanır.
Rahim ağzı kanseri erken bir aşamada teşhis edilirse genellikle tedavi edilebilir. Rahim ağzı kanseri tedavi edilemediğinde ilerlemesini yavaşlatmak, ömrünü uzatmak ve ağrı ve vajinal kanama gibi ilişkili semptomları hafifletmek çoğu zaman mümkündür. Bu, palyatif bakım olarak bilinir.
Loop elektrocerrahi eksizyonu prosedürü (LLETZ)
Bu cerrahi yaklaşımda kanserli hücreler ince bir tel ve elektrik akımı kullanılarak çıkarılır. Genellikle lokal anestezi altında yapılır ve kolposkopi ile aynı anda uygulanabilir.
Koni biyopsisi
Ameliyat sırasında koni şeklindeki anormal doku alanı çıkarılır. Bu genellikle genel anestezi altında (uyurken) yapılır.
Ameliyat
Rahim ağzı kanseri için 3 ana ameliyat türü vardır;
Trakelektomi – Serviks, çevresindeki doku ve vajinanın üst kısmı çıkarılır ancak rahim yerinde bırakılır.
Histerektomi – Rahim ağzı ve rahim alınır ve kanserin evresine bağlı olarak yumurtalıkların ve fallop tüplerinin alınması gerekebilir.
Pelvik ekzenterasyon – Serviks, vajina, rahim, yumurtalıklar, fallop tüpleri, mesane ve rektumun tümünün çıkarılabileceği büyük bir operasyondur. Pelvik ekzenterasyon yalnızca rahim ağzı kanseri tekrarladığında önerilir.
Trakelektomi nedir?
Trakelektomi genellikle yalnızca serviks kanseri çok erken bir aşamada teşhis edilirse uygun bulunur. Genellikle ileride çocuk sahibi olmak isteyen kadınlara önerilir. İşlem sırasında rahim ağzı ve vajinanın üst kısmı çıkarılır ve rahim yerinde bırakılır. Rahminiz daha sonra vajinanızın alt kısmına yeniden bağlanacaktır. Genellikle laparoskopik cerrahi ile yapılır. Pelvisinizden lenf düğümleri de çıkarılabilir.
Histerektomi veya pelvik ekzenterasyonla karşılaştırıldığında trakelektominin avantajı, rahminizin yerinde kalmasıdır. Bu, halen çocuk sahibi olabileceğiniz anlamına gelir ancak bu, kesinlikle çocuk sahibi olabileceğiniz anlamına gelmemektedir.
Ameliyat sırasında rahminizin altına bir dikiş atılacaktır. Bu, gelecekteki hamileliklerde bir bebeği rahminizde tutmaya ve desteklemeye yardımcı olmak için yapılan bir işlemdir. Ameliyattan sonra hamile kalırsanız bebeğinizin sezaryen ile doğması gerekecektir. Ayrıca, bir bebek denemeden önce ameliyattan sonra genellikle 6 ila 12 ay beklemeniz önerilir, böylece rahminiz ve vajinanızın iyileşmesi için belli zaman geçmiş olur.
Histerektomi cerrahisi nedir?
Erken evre serviks kanseri için genellikle histerektomi önerilir. Bunu, kanserin tekrar etmesini önlemek için bir radyoterapi izleyebilir. Rahim ağzı kanserini tedavi etmek için iki tür histerektomi uygulanır;
Basit histerektomi – Serviks ve rahim çıkarılır, bazı durumlarda yumurtalıklar ve fallop tüpleri de çıkarılır; sadece çok erken evre rahim ağzı kanserleri için uygundur.
Radikal histerektomi – İleri evre ve bazı erken evre servikal kanserler için tercih edilen bir seçenektir. Serviks, rahim, vajinanın üst kısmı, çevreleyen doku, lenf düğümleri, fallop tüpleri ve bazen yumurtalıkların tümü çıkarılır.
Histerektominin kısa vadeli komplikasyonları arasında enfeksiyon, kanama, kan pıhtıları ve üreterinizde (idrar borusu), mesanenizde veya rektumunuzda (kalın bağırsak bölümü) yara izleri bulunur. Riskleri küçük olsa da uzun vadeli komplikasyonlar sıkıntılı olabilir. Bu komplikasyonlar şunları içerir;
Vajinanızın kısalması ve daha kuru hale gelmesi seksin ağrılı olmasına neden olabilir.
İdrar tutamamak.
Kollarınızda ve bacaklarınızda sıvı birikmesinden kaynaklanan şişlik (lenfödem).
Bağırsaklarınız yara dokusu birikmesi nedeniyle tıkanır; bu daha fazla ameliyat gerektirebilir.
Histerektomi sırasında rahminiz alındığı için çocuk sahibi olamayacaksınız. Yumurtalıklarınız alınırsa, henüz yaşamadıysanız menopozu da tetikleyecektir.
Pelvik ekzenterasyon cerrahisi
Pelvik ekzenterasyon, genellikle yalnızca serviks kanseri tekrarladığında önerilen önemli bir ameliyattır. Kanserin pelvise dönmesi ancak bu bölgenin ötesine yayılmaması durumunda önerilir. Pelvik ekzenterasyon 2 aşamadan oluşur;
Kanser ve vajina çıkarılır – Mesanenin, rektumun veya bağırsağın alt kısmının veya tümünün çıkarılmasını da içerebilir.
Karnınızda stomalar adı verilen bir veya iki delik açılır – Delikler vücudunuzdan kolostomi torbası adı verilen torbalara çiş ve kakayı geçirmek için kullanılır.
Pelvik ekzenterasyonu takiben, vücudunuzun diğer bölgelerinden alınan deri ve dokuyu kullanarak vajinanızı yeniden yapılandırmak mümkün olabilir. Bu, işlemden sonra hâlâ seks yapabileceğiniz anlamına geliyor ancak bunu yapmak için yeterince iyi hissetmeniz birkaç ay sürebilir.
Serviks kanser tedavisinde radyoterapi
Erken evre rahim ağzı kanserinde radyoterapi tek başına veya ameliyatla birlikte kullanılabilir. Kanama ve ağrıyı kontrol etmek için kullanılabileceği ileri evre rahim ağzı kanseri için kemoterapi ile birleştirilebilir. Radyoterapide aşağıdakilerden biri yapılabilir;
Harici olarak – Bir makine, kanserli hücreleri yok etmek için pelvisinize yüksek enerjili dalgalar gönderir.
Dahili olarak (brakiterapi) – Vajinanızın içindeki tümörün yanına radyoaktif bir implant yerleştirilir.
Çoğu durumda, dahili ve harici radyoterapi kombinasyonu kullanılacaktır. Bir radyoterapi kürü genellikle yaklaşık 5 ila 8 hafta sürer. Radyoterapi kanserli hücreleri yok etmenin yanı sıra bazen sağlıklı dokulara da zarar verebilir. Bu nedenle tedaviden aylar hatta yıllar sonra önemli yan etkiler ortaya çıkabilir. Brakiterapi, radyasyonu tümöre mümkün olduğu kadar yakın vererek çevreleyen dokuya verilen zararı azaltmayı amaçlar ancak yine de yan etkilere neden olabilir. Bununla birlikte, radyoterapinin faydaları genellikle risklerden daha çoktur. Bazı insanlar için radyoterapi kanserden kurtulmanın tek umududur.
Radyoterapinin yaygın yan etkileri;
İshal
İdrar yaparken ağrı
Vajinanızdan veya rektumunuzdan gelen kanama
Çok yorgun hissetmek
Hasta olmak veya öyle hissetmek
Pelvis bölgenizde güneş yanığı gibi ağrılı cilt hasarları
Vajinanızın daralması sonucu seks yaparken ağrı yaşamak
Kısırlık
Yumurtalıkların zarar görmesi. Eğer henüz yaşamadıysanız bu durum genellikle erken menopozu tetikler.
İdrar kaçırmaya neden olabilecek mesane ve bağırsak hasarı
Bu yan etkilerin çoğu, bazı durumlarda kalıcı olabilmesine rağmen, tedaviyi tamamladıktan sonra yaklaşık 8 hafta içinde çözülür. Tedavi bittikten birkaç ay, hatta yıllar sonra yan etkilerin ortaya çıkması da mümkündür.
Kısırlık sizin için bir endişe kaynağıysa, yumurtalar radyoterapi almadan önce yumurtalıklarınızdan cerrahi işlemle çıkarılabilir ve böylece daha sonraki bir tarihte rahminize yerleştirilebilir. Ayrıca yumurtalıklarınızı cerrahi işlemle çıkararak ve pelvisinizin radyasyondan etkilenecek alanı dışına yerleştirerek erken menopozu önlemek de mümkündür. Buna yumurtalık transpozisyonu denir.
Kemoterapi
Kemoterapi, rahim ağzı kanserini iyileştirmek için radyoterapi ile birleştirilebilir veya ilerlemesini yavaşlatmak ve semptomları hafifletmek için ilerlemiş kanser için tek bir tedavi olarak kullanılabilir (palyatif kemoterapi). Rahim ağzı kanseri için kemoterapi genellikle kanserli hücreleri öldürmek için cisplatin adı verilen tek bir kemoterapi ilacının veya farklı kemoterapi ilaçlarının bir kombinasyonunun kullanılmasını içerir. Kemoterapi genellikle damlama yoluyla doğrudan damarınıza verilir. Muhtemelen ayakta tedavi gören bir hasta olarak görüleceksiniz, bu nedenle dozunuzu aldıktan sonra eve gidebileceksiniz.
Radyoterapide olduğu gibi, bu ilaçlar da sağlıklı dokuya zarar verebilir. Kemoterapinin yaygın yan etkileri ise şunlardır;
Hasta olmak ve öyle hissetmek
İshal
Her zaman yorgun hissetmek
Sizi yorgun, nefessiz ve enfeksiyona açık hale getirebilecek kan hücrelerinin üretiminin azalması
Ağız ülserleri
İştah kaybı
Saç dökülmesi – cisplatin genellikle saçınızı kaybetmenize neden olmaz ancak diğer kemoterapi ilaçları neden olabilir.
Saçınız dökülürse, kemoterapi işleminin tamamlanmasından sonraki 6 ay içinde tekrar çıkması gerekir. Bunun yanı sıra bazı kemoterapi ilaçları böbreklerinize de zarar verebilir, bu nedenle böbreklerinizin sağlığını değerlendirmek için düzenli kan testleri yaptırmanız gerekebilir.
Rahim ağzı kanseri tedaviniz sonlandıktan sonra da hastalığı takip etmeniz gereklidir. Test için düzenli randevulara gitmeniz hayati önem taşıyor. Takip sürecinde eğer çıkarılmadıysa vajinanız ve rahim ağzınız fiziksel muayeneden geçer. Rahim ağzı kanseri tekrarlayabildiği için, bu muayeneler bu durumun belirtilerini aramak için yapılır. Muayenede şüpheli bir şey bulunursa başka bir biyopsi yapılabilir. Takip randevuları genellikle ilk 2 yıl için her 3 ila 6 ayda bir ve daha sonra 3 yıl boyunca her 6 ila 12 ayda bir önerilir.
Yayınlanma tarihi: 7 Ocak 2021 Perşembe
Sorularınız için
Yandaki formu kullanarak sorularınız için bana ulaşabilirsiniz.